Konut Fiyatlarında Büyük Değişim Kapıda

Analiz: Evren Devrim Zelyut

 

Konut ve kira fiyatları neden uçtu? Önümüzdeki dönemde neler olacak madde madde anlatalım…

Konut almak orta gelir için neden hayal oldu? Suçlu kim?

Suçlu: Hükümet

Gerekçeler:

*Hükümet Nas diyerek seçmen toplama yoluna girdi. Bu amaçla enflasyonu düşürmeden faizleri indirdi. Vatandaş da enflasyon yukarıda kalırken parasının değeri erimesin diye dolar aldı. Kur yukarı gitti. Dolar yükselince dışa bağlı ekonomide bütün girdiler dışarıdan geldiği için maliyetler uçtu, enflasyon patladı.

Girdilerdeki artış inşaat sektörünü de vurdu. Maliyet artışları orta gelire ev yapan 'Laz Müteahhitleri' ev yapmaktan uzak kıldı. Konut üretimi düştü ya da pahalı hale geldi. Vatandaş üretilen konutlara erişemedi.

*Hükümet Suriye'de 'Yeni Osmanlı' kurayım derken Esad karşısında yenildi. En az 5 milyon göçmen topraklarımıza girdi. Bu göçmenler gıda ve konut talebini bir anda artırarak fiyatları keskin şekilde yükseltti, bizlerin rızkını bunlar aldı.

*Hükümet TOKİ kurumunu zenginlere iş yapar hale getirdi. Kurumun ana misyonu orta ve alt gelir grubu iken, rant projelerinin bir parçası oldu.

*Yüksek enflasyon sadece maliyetleri değil aynı zamanda yatırım davranışlarını da değiştirdi. Ev ve arsa almak, parayı enflasyondan korumak için bir araç haline geldi. Para üretime değil ev gibi ölü yatırımlara aktı. Alınan evler boş boş elde tutuldu.

*AKP için orta gelir grubunun ev sahibi olması değil, yüksek rant getirecek projeler amaçlandı… Deprem beklenen şehirler olan Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, İstanbul gibi yerlerde dönüşüm yerine, kaynakları 'Kanal İstanbul' gibi belirli bir kitleyi zengin ve mutlu edecek projelere verdiler.

Bu sırada deprem riski Kahramanmaraş'ta gerçekleşti ve on binlerce can kaybedildi.

Peki gelecek dönemde orta ve alt gelir grupları ev sahibi olabilir mi? Konut fiyatları düşer mi?

Bu sorunun cevabı seçmenin 14 Mayıs'ta yapacağı tercihe bağlı. Eğer Kılıçdaroğlu başkan seçilirse konut piyasasında işler değişir, nasıl mı? Madde madde anlatalım:

*Kılıçdaroğlu gelirse Türkiye'den kaçmış yüz milyarlarca dolar yabancı sermaye kademeli olarak ülkemize geri dönecek. Dönüş nedenleri ise ekonomide daha akılcı politikalarla bir adamın keyfine göre değil, piyasa gerçeklerine uygun bir yönetimin başlaması olacaktır.

Bu konuyu somut hale getirelim: Yani yabancı sermaye sahipleri ticari yaşamda hukuki bir süreç yaşarsa, eyvah benim karşımda hükümetin adamı var, zarar görebilirim, demeyecek. Gelecek, rahat rahat iş yapabilecek.

Ya da bir hisse yatırımcısı, banka hisseleri aldığında, bir sabah uyandığında bankacılık sistemini zora sokmuş uygulamalar görmeyecek. Veya faizi enflasyonun altına zorla iterek piyasaya müdahale edildiğine şahit olmayacak... Zarar etmeyecek, Türkiye kârla, güvenle anılacak…

En önemlisi de Türkiye'deki enflasyon halkın alım gücünü yedi bitirdi, alım gücü düşen bir ekonomiye kim gelir yatırım yapar? İşte bütün bunlar düzelecek…

Yabancı sermaye geldikçe dolar düşecek, maliyetler de inecek ve konut üretmek mümkün hâle gelecek.

*Kılıçdaroğlu gıda ve konut fiyatları artışında rol oynayan milyonlarca göçmeni insan onuruna yakışır şekilde dışarı çıkartacak. Bu da talebi keskin şekilde indirecek ve fiyatlar göçecek!

*Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, Kahramanmaraş depreminden çok etkilendiler. Kendi yönetimlerinde İstanbul'un da bu kaderi yaşamasına izin vermemek için her şeyi yapacaklar. Bu manada 'Kanal İstanbul' değil, 'Hayat İstanbul' diyecekler, yani deprem riskli binalara savaş açacaklar. Bu da konut üretiminin artması, yayılması anlamına gelecek, kitlesel üretimle maliyetler düşecek.

*TOKİ kurulduğu yıllardaki misyonuna geri dönecek, kupon arazi, yağlı ihale peşine değil vatandaşa daha çok ev üretimi için hükümetin ana üssü olacak…

Karar sizin…

Hangisini seçeceksiniz?

Haber Kategorisi
Güncel