Analiz: Evren Devrim Zelyut
Yaklaşık 30 yıldır sermaye piyasalarının içindeyim, hep aynı senaryo yazılıyor ve oynanıyor. Senaryoyu yazan yabancı ve büyük sermaye sahipleri, aynı zamanda başrolde de onlar var. Yardımcı rolde ise manipülasyona bilerek, ya da cehaletten destek verenler var. Bizler ise figüranlar olduk…
Size senaryoyu söyleyeyim: Dolar yükselecek, evet bu beklenen bir gelişme, ancak 24 civarında çıkaracakları panikle vatandaşa zirveden dolar aldıracaklar, kur çıkarken doğal olarak oluşan sıkıntılı tabloda değerlerinin hayli altına düşmüş borsadan da dip seviyelerden hisse toplayacaklar…
Ne güzel senaryo değil mi? Doları yukarıdan ver, borsayı dipten topla… Sonra borsa yükselince zirveden ver, düşen doları al ülkene geri dön…
Evet dolar 20 hattını geçti ve 24/25 adil değer olarak gözüküyor, lakin kura 35-40-45 demek de finansal temeli olmayan bir yaklaşım. Bu rakamları telaffuz edenler enflasyon kadar değer kaybı oluşmalı diyor ama Türkiye'ye girecek yabancı sermaye akımlarını hesaba katmadan, sadece enflasyona dayalı sakat bir matematik yapıyorlar…
Millet İttifakı gelmesi halinde tüm yabancı raporların da söylediği gibi en az 50 milyar dolarlık bir giriş göreceğiz ki bu da doların 24 seviyesini aşmasını önleyecektir.
Cumhur İttifakı gelirse de en kötü ihtimal an itibarıyla GSYH'nın %26'sı olan 235 milyar dolarlık net dış borç artarak kura baskı devam edecektir.
Bu senaryoda vurgun yapılacak yer ise şirketlerimizdir. Yabancılar şirketleri sudan ucuza alacaklar. Bu alış, ya şirketin komple alınması ya da borsadan hisselerin toplanması yoluyla oluşacaktır.
Şirketlerin sudan ucuz olduğunu ve gelecek sermayenin bunları alacağının ispatı olarak aşağıdaki grafiğe bakalım. Bu grafik İstanbul Borsası'ndaki şirketlerin değerinin dünyada nerede olduğunu gösteriyor.
2023 ilk iki ayında Borsa İstanbul piyasa değeri olarak 29. sıradadır. Dünyada son sıralardayız…
Peki borsamızdaki şirketler neden dünyanın en ucuzu haline geldiler? Çünkü AKP'nin siyaset ve ekonomi politikalarında yaptığı yanlışlar yabancı yatırımcıyı kaçırdı.
Düşünsenize bir yabancı olsanız tek adamın dudağı arasına tüm mal varlığınızı koyar mısınız? Her sabah değişen ekonomi kurallarına inanıp paranızı buraya getirir misiniz? Bu nedenle 2012 yılından beri kaçan sermaye 100 milyar doları geçmiştir.
Şimdi seçimlerden sonra yeni bir başlangıçla bu sermayenin fazlası ile geri dönmesi, başta Borsa İstanbul olmak üzere şirketlerimizin değerlerini yukarıya doğru taşıyacaktır.
Böylesine büyük bir değişim kapıdayken buna 20 yılda bir gelen fırsat desek yanlış olmaz. O zaman ülkemizin şirketlerine ortak olmak mı mantıklı olur, yoksa bir senaryoya kapılıp doların 40 lira olacağına inanmak mı?
Borsa İstanbul'da bilançosu kuvvetli şirketleri tek bir fiyattan değil, düşerken kademeli olarak almak eğer bu ülkede mevcut yönetim gider diyorsanız yapmanız gereken en mantıklı hareket olabilir…