Merkez Bankası'nın en zor kararı

Faiz ve enflasyon arasında açılan makas Merkez Bankası'nı zorlu bir tercihe itecek.

Faiz ve enflasyon arasında açılan makas Merkez Bankası'nı zorlu bir tercihe itecek.

Ekonominin bugünkü gündeminde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) toplantısı var. Bu yılın 5’inci toplantısını yapacak olan PPK, aynı zamanda politika faizinin de ne olacağını belirleyecek. Yeni başkan Şahap Kavcıoğlu yönetimindeki ilk toplantıda faizlere dokunulmamış ve yüzde 19 olan politika faizi sabit tutulmuştu. Ancak bu toplantıda 3 olasılık da masada.

TCMB, faizi indirebilir, sabit tutabilir veya yükseltebilir. Bunun yanı sıra Türkiye ekonomisi öyle bir sıkışma yaşıyor ki, her 3 olasılıkta da kriz daha da derinleşiyor, ülke ekonomisi krizlerden kriz beğeniyor.

İşte o Merkez’in alabileceği faiz kararları ve olası sonuçları…

1- İndirme: Enflasyonda gaza basma

Türkiye’nin pandemi sürecindeki ekonomi paketleri işletmeleri borçlandırmak üzerine kuruldu. Ancak 30 Haziran’da işletmelere kredi borçlarından dolayı sağlanan esneklikler bitiyor. Borçlu şirketlerin arzusu geçmiş borçlarını düşük faizle yeniden yapılandırabilmek. Bu şirketlerin sözcüsü ise TOBB ve MÜSİAD. Her iki kurum da her fırsatta faizlerin indirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Fakat enflasyon oranı yüzde 17,14 iken, politika faizinde indirim olsa dahi bu indirim sembolik olmaktan öteye geçemeyecek. Öte yandan hali hazırda yüzde 17’nin üzerine çıkmış enflasyon şartlarında faizi indirmek, döviz kurlarının yukarı yönlü hareketini hızlandıracak ve bu durum önümüzdeki aylarda enflasyonu daha da azdıracak. Faizi indirmenin özellikle ithal girdileri olan sektörlere vereceği zarar çok büyük.

2- Pas geçme: Enflasyona ileri viteste devam

Merkez Bankası, politika faizine dokunmamayı tercih edebilir. Ancak politika faizinin yüzde 19’a çıkarıldığı mart ayı toplantısında (18 Mart 2021) son açıklanan şubat ayı enflasyonu yüzde 15,61, toplantı günü dolar kuru ise 7,47 TL’ydi. Aradan geçen 2 ayda, enflasyon 1,53 puan yükseldi. Dolar kuru ise 8,30’ TL’nin üzerinde. Bu nedenle Merkez Bankası’ndan piyasanın beklediği faizi artırmak yönünde. Böylece döviz kurundaki yukarı yönlü hareket gevşeyebilir. Ancak buna rağmen faizi sabit tutmak, sermayedarlar tarafından ilk fırsatta faiz indirmek için fırsat kollayan bir TCMB görüntüsü vereceğinden beklentilere olumlu bir katkısı olamayacak. Faiz indiriminin yaratacağı şok kadar olmasa da döviz kurlarını yukarı yönlü hareketlendirecek bu hamle yine enflasyonist olacak.

3- Yükseltme: İşsiz ordusuna ilave yüz binler

Şahap Kavcıoğlu’nun Yeni Şafak’taki yazıları Erdoğan’la faiz konusunda aynı bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle Kavcıoğlu görevde kaldığı sürece piyasalar her ay sürpriz bir karar tedirginliği yaşıyor. Önceki gün ABD Hazine Bakanı Yellen “ekonominin aşırı ısınmasını önlemek için faiz artışlarının gerekebileceğini” söylemesi gündeme bomba gibi düştü. Bu da TCMB üzerinde faizi yükseltme baskısını artırıyor. Eğer faiz artarsa 1 sene önce tek haneli faiz oranlarıyla edinilen ticari krediler, şimdi yüzde 20’lerin üzerindeki faiz oranlarıyla yapılandırılacak. Dahası bir çok KOBİ yeni finansman bulamayacak ve bir konkordato veya iflas dalgasıyla karşı karşıya kalınacak. Döviz kurları belki bir nebze gevşeyecek ama bu sefer de zora düşen işletmelerin küçülmesi nedeniyle işsizlik artacak.

Kaynak: birgun.net

Haber Kategorisi
Ekonomi