BBVA, Türk lirasında yaşanan son dönemdeki hareketlere ilişkin açıklamalarda bulundu
Türk lirasındaki sert değer kaybı, Türkiye'de operasyonu olan Avrupalı bankaların kurdaki hareketten gördüğü etkileri de gündeme getirdi.
Geçen hafta Türkiye'de Garanti Bankası hisselerinde daha önce benzeri görülmemiş bir hisse alım programı açıklayan BBVA kurdaki son harekete ilişkin olarak "Dikkate aldığımız bir şeydi" açıklamasını yaptı.
BBVA Sözcüsü yaptığı açıklamada, "Türk Lirası'nın daha da değer kaybetmesi, Garanti Bankası hisseleri için sunulan teklifte hali hazırda dikkate alındı" dedi.
TL, BBVA'nın anlaşmayı duyurduğu 15 Kasım'dan bu yana euro karşısında yüzde 23 değer kaybetti. Teoride, BBVA için satın alım euro olarak daha ucuz hale geldi.
2,25 milyar euroya kadar ulaşabilecek bu alımın maliyetin üst sınırı TL'deki değer kaybı ile şimdiden 1,9 milyar euroya geriledi.
Tarihi teklif
Geçen hafta Pazartesi günü BBVA Garanti Bankası'nda gönüllü pay alım teklifi kararı alındığını açıklamıştı.
BBVA, Garanti’de kendisine ait olmayan hisselerin alınması için gönüllü pay alım teklifi yapılmasına karar vermiş ve hisse başına 12,20 TL gönüllü pay alım teklif fiyatı belirlemişti.
Gönüllü pay alıma konu olan tüm payların satın alınması durumunda BBVA tarafından 25,7 milyar TL, (24 Kasım itibariyle yaklaşık 1,9 milyar euro) ödeme yapılacak. Pay alım teklif fiyatı 12 Kasım 2021’de Borsada oluşan fiyatından yüzde 15 primli olarak belirlendi.
Söz konusu teklifle ilgili Bloomberg HT'ye özel bir söyleşi veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, ilgili regülatörlerden izin alındıktan sonra işleme 6 gün içinde başlanacağını ve işlemin maksimum 20 gün içinde bitirileceğini söylemişti.
BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres'in alım teklifiyle ilgili açıklamaları da devam etti. Torres piyasada fiyata bağlı olarak alımlara devam edileceği mesajını verdi.
Türk lirasında yaşanan dalgalanmalar likidite koşullarının da bozulmasına yol açtı. Türk lirasında alış-satış arasındaki fark Kasım ayında 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Türk lirasındaki sert dalgalanmalar son yirmi yılın en kötü likidite koşullarına yol açıyor.
Bloomberg tarafından derlenen verilere göre alış-satış arasındaki fark bu ay, Şubat 2001’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Salı günü yurt içi para piyasalarında sert hareketler yaşanmıştı.
Dolar/TL bir ara yüzde 18,17 ile 10 Ağustos 2018’deki yüzde 24’e yakın artıştan bu yana en sert günlük yükselişini kaydetti ve 13,4539’a kadar çıkarak rekor kırdı.
Dolar/TL’nin 1 aylık ima edilen oynaklığı 179 baz puan yükselişle yaklaşık yüzde 53’e çıktı. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i bir ara 492,7 baz puan seviyesine çıktı ve son bir yılın zirvesine ulaştı. Türkiye 10 yıllık tahvil getirisi günü 73 baz puan artışla iki yılın zirvesi olan 21,10’dan tamamladı.
Yabancı kurumlar TL beklentilerini açıklıyor
Yabancı kurumların TL analizleri de gelmeye devam ediyor.
İsviçreli banka Credit Suisse, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yüklü bir faiz artışı gelene kadar dolar/TL'nin 14 seviyesine yükseleceğini öngördü.
Banka ekonomistleri TCMB'den yüklü bir artış gelmesi durumunda dolar/TL'nin 11 bölgesine gerileyeceğini öngördü.
Societe Generale Gelişen Piyasalar Strateji Müdürü Phoenix Kalen, Türk lirasına olan güvenin azalmasıyla insanların bankalardan varlıklarını çekebileceğini, finansal piyasalardaki istikrarın bozulabileceğini ve Türk lirasındaki değer kaybının bir hiperenflasyon dönemine yol açabileceğini belirtti.
Unicredit Ekonomisti Gökçe Çelik, Türk lirasında likidite kısıtlamaları uygulanmasını beklediklerini ve kurdaki değer kaybının önlenmesi için ilk olarak rezervlerin kullanılabileceğini fakat bu önlemlerin uzun vadede işe yaramayacağını ve eninde sonunda faiz artırımının gerekli olacağını vurguladı.